Her gün kendimizi kandırıyoruz. Şöyle ülkeyiz, böyle halkız
vs. Neymiş Dünya’da ülkeler 3’e ayrılıyormuş da gelişmiş, gelişmekte olan, geri
kalmış diyeymiş de biz de gelişmekte olan ülkeymişiz. Oyun mu lan bu son levela
gelen gelişmiş olsun. Onlar gelişmiyor mu? Ya da geri kalmış ülkelere game over
mı oluyor? Bu daha çocukluğumuzda bize atılmış yalanlardan sadece biri.
Gelişmekte olan ülke diye bir şey olamaz arkadaş biz diğerlerinden geri kalmış
bir ülkeyiz hatta toplumuz. Önce buna inandıralım kendimizi. Ne zamandan beri
mi? Coğrafi keşiflerden, rönesans ve reform dönemlerinden beri. Osmanlı ne
zaman kendini dine verip ‘’Bu gavur icadı.’’ diye herhangi bir gelişmeyi takip
etmediğinden beri.
Her gün çeşit çeşit hukuki, toplumsal, siyasi vb sorunlar haber
bültenlerinde önümüze seriliyor. Karısını kesen mi ararsın, askerde intihar
eden mi ararsın her türlü boktan haber mevcut. Her hukuki sorunda çağdaş
düşünceli görünen topluluklar veya bireyler isyan ediyor böyle iş mi olur diye.
Olur kardeşim geri kalmış bir ülkeysen her şey olur ülkende. Çağdaş düşünceli
görünen diyorum çünkü hiçbirimiz çağdaş değiliz, çünkü önce kendimizi
yargılamıyoruz. Bir devlet insanını yalanlarla yetiştirip eğitmeye çalışıyorsa
o ülkede sorunlar bitmez. Önce kendimizi bileceğiz, kendimizi sorgulayacağız,
özeleştiri yapacağız ki daha doğrusu bunları öğreneceğiz ki olaylara doğru
bakabilelim.
Önce havada olan götümüzü bir indirelim yere. Gelişmekte ya
da gelişmiş bir ülke değiliz. Tarım ülkesiyiz diye geçiniyoruz samanı bile
ithal ediyoruz. Sanayi ülkesiyiz diyoruz sanayi adına üretebildiğimiz bir tane
iğne ucu belki vardır. Nüfusun çoğunluğu sanayide çalışıyor evet doğru ama
hangi sanayide? Kendi sanayimiz mi var? Kurulan sanayi bölgelerinde olan
fabrikalar hep gavur icadı fabrikalar. Renault Fransız, Bosch Alman, Tofaş’ta
İtalyan araçları üretiliyor vs. Babalarımız abilerimiz ailesini doyurabilmek
için Renault’da işe girip önce elin Fransızının cebini dolduracak ki evine
ekmek götürebilsin. Bu yaşadığımız alenen sömürge hayatı. Gelelim bugün
Çağlayan Adliyesi’nde yaşananlara ya da Anadolu’nun herhangi bir yerinde kocası
tarafından saldırıya uğrayan Ayşe ablamıza fark etmez. Sen daha samanı bile
ithal eden bir ülkede bunların olmamasını bekleyemezsin arkadaşım. Saman
dediğin şey binlerce yıl evvel yetiştirilmeye başlanan bir ot. Ot ulan ot. Ot
yetiştiremiyor senin ülken daha ne hukuku ne insanlığı bekliyorsun bu ülkeden
toplumdan. Bugünkü diğer bir olay da elektrik kesintisiydi. Bütün Türkiye’de
elektrikler yoktu bugün, insanlar işlerine okullarına gidemedi, duş alamadı, su
bile içemedi. Güzide hükumetimizin güzide ‘’enerji’’ bakanı çıkıp açıklama
yaptı konuyla ilgili. Dedi ki; ‘’Kesintinin sebebini bilmiyoruz.’’ Bunu demek
için mi çıktı oğlum bu adam ekrana? Sen bilmiyorsan çoban Ahmet mi bilecek
bunu?
Neyse velhasıl kelam, birbirimizi hatta kendimizi
kandırmaktan vazgeçelim artık. Elimizdeki iphonelar, masamızdaki bilgisayarlar
bizleri tatmin edip köreltmesin, kandırmasın. Toplum ve ülke olarak ne
durumdayız onu görmemize engel olmasın. Durumumuzu görelim ki ona göre
değerlendirelim kendimizi, ona göre konuşup yargılayalım ve hareket edelim. Ne
olduğumuzu bilelim. Neyiz biz? Geri kalmış bir toplum ve ülkeyiz. Biz buyuz.