Eğitim sektöründe 18. yılım ve ilk kez öğrenci değil de
öğretmen konumundayım. Buradan çok şey farklı görünüyor. Yaşımın da avantajıyla
öğrencilerin psikolojik durumlarını öngörmeye çalışıyorum ve tüm öğrencilerim
az ya da çok ergenliğin etkisi altındalar. 20-21 yaşına gelmiş hala üniversite
kazandırılmaya çalışılan öğrenciler var. Daha da kötüsü 20-21 yaşına gelmiş
hala kıtaları bile bilmeyen öğrenciler var. Okumanın, öğrenmenin yaşı yoktur
elbette ama bu öğrencilerden tıp, hukuk gibi gerçekten başarı, çalışma isteyen
bölümler kazanılması bekleniyor.
Çocuklarımızı yanlış yetiştiriyoruz. Üniversite kazanma
yaşına kadar el bebek gül bebek büyütülen, yediği önünde yemediği arkasında
olan, tabiri caizse maması-suyu ağzına tutulan, her istediği yapılan ve hiçbir
sorumluluk kazandırılmayan çocuklardan üniversite sınavında üstün başarı
bekleniyor. Çocuk ise bugüne dek her şeyi önünde hazır bulduğu için çalışmanın,
çabalamanın, kendi başına bir şeyler başarabilmenin verdiği hazdan, kattığı
değerden bihaber durumda derslerin yükü altında eziliyor. Hatta çocuk, bir
şeylerin nasıl yapıldığının, nasıl başarıldığının bile farkında değil.
Çocuklarımızı cahil yetiştiriyoruz. Daha ilkokulda öğrenmesi
gereken bilgileri YGS-LYS döneminde öğrenmeye çalışan çocuklar var ve bu
çocuklardan sınavda üstün başarı bekleniyor. “Tıp/Hukuk bizim için hayal değil
mi hocam?” gibi sorular geliyor velilerden ve sen diyemiyorsun ki “Hanımefendi
sizin çocuğunuzdan bir halt olmaz, boşuna buraya para ödemeyin, herkes de
okumak zorunda değil bırakın istediği, yapabildiği işi yapsın, vatana, millete
öyle de hayrı dokunur.” Ama o çocuk illa tıp/hukuk kazanacak. Çünkü akraba/eş
dost/konu komşu “Şunun çocuğu kazanamadı bak üniversiteyi şimdi sürünüyor.”
dememeli. Toplumsal olarak mükemmellikle kafayı bozmuşuz ve bu yüzden mükemmel
olamıyoruz. Mükemmel olabilmeyi yanlış tanımlamışlar zihnimizde; mükemmel olmak
özendiğimiz dizilerde gösterildiği gibi zengin olmak, refah yaşam sürmek, en
lüks evlerde oturup en lüks araç gereçleri kullanmak değil halbuki. Mükemmel
olmak diye bir şey yok zaten ama eğer hedef buysa önce kişilikten, tutarlılıktan, özgüvenden, özeleştiriden, özdisiplinden başlamalıyız açgözlülükten, yalakalıktan, ikiyüzlülükten, ayrımcılıktan, bencillikten, benmerkezcilikten, paradan, puldan değil.